29 Ocak 2009 Perşembe

Tanışma - Yüzleşme ?




İnsanlar birbirlerini ilişkileri bittikten sonra tanırmış.


Memnun olmadım.

28 Ocak 2009 Çarşamba

Başlık Yazdıktan Sonra Konulur Derdi Türkçe Öğretmenim


Dediğim gibi bu aralar çok yazıyorum. Melek' e bir hikaye yazmak baştan beri aklımda vardı. Gerçeklik dolu bir hikaye.. Tanışmamızdan ve ona eşcinsel olduğumu söylememe kadar hepsini anlattığım, belki de hayatımın en güzel hikayesi. Pek yazamam ben hikaye ama elimden geleni yapıyorum.


For your info diyeyim : )

24 Ocak 2009 Cumartesi

Yastayız Hrant...


Özür dilerim Hrant Dink,
Ama bilerek 19 ocak'ta yazmadım. Seni öldüğün günle anamam çünkü.
Türk bayrağıyla poz veren piçi gördüğümde karnıma ağrılar girdi, gözlerim dondu...
Tek söyleyebildiğim : Bunca çabadan sonra çaresizce yere serilmemeliydin...

“Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur.”“Ermeni kimliğinin bugünkü yapısını şekillendiren ve Ermeni kimliğinde bir tür kansorejen tümör işlevi gören asıl etken “Türk” olgusudur.”

Demişsin..
Yalan.. İnkar etmek için seni inkar etmişler Hrant!
Hain bir kurşun mu bedenindeki madalya ?
Barışı vuran, 'O günler bir daha geri gelmesin!'
Diye ağlayanlara tokat gibi geçmişi vuran
O kendini kahraman sanan herife
Lanet olsun ! ! !


23 Ocak 2009 Cuma

Kelebek



Seni beklemek, kozadaki tırtılın sabrını gerektiriyor. Özgürlük için..
Seninle olmaksa kelebeğin ömrü gibi geliyor bana..
Düşünmeden, sevinçle uçulan ovalar, tarlalardan sonra
Birkaç kanat çırpışıyla son buluyor.. Bir sonraki için...

7 Ocak 2009 Çarşamba

Björk-So Broken





bjork'ün sözleriyle yüklenen bulutlar duygulandılar ve gözyaşlarıyla yeryüzüne anlatmaya başladılar.. hüznün görkemiyle sanki zaman durdu, canlar kırıldı, insanlar ne yapacağını şaşırdı, herkes kulak kesildi. hafif bir rüzgar duyduklarıyla ürperdi ve müziğin ritmiyle birlikte sığınacak bir yer aradılar. açık bir pencereden içeri süzüldüler ısınmak için çünkü hava çok rüzgarlıydı.. perdeler sevindi geldiklerine, dans ettiler. sözler rüzgarın uçuşturduğu kağıtlara serildi. ısınmak istediler fakat içerde de bir anda esinti başlamıştı. yaklaşık dört dakika yirmi iki saniye sonra ısınamayacağını anlayan rüzgar, yanında getirdiği arkadaşını içinde dönen iki tekerleğin bulunduğu, kendini ses kayıt cihazı olarak tanıtan dikdörtgen bir aletin içine bırakarak duyduklarının hüznünü başkalarıyla paylaşmak için, girdiği pencereden dışarı süzüldü.

Demiş Postacı Ceren de ... Ne doğru demiş...


So broken,
In pieces,
My heart is so broken,
I'm puzzling.


Nasıl bi' şarkıdır bu ? Nasıl bir ruh halinde yazılmıştır? Hislere nasıl tercüman olur bu kadar...?

Fazla söze gerek yok...